Saturday, January 02, 2010

Amerika'da bes yil...


Amerikaya geleli tam bes yili doldurduk, bu bes yil bana guzel tecrubeler, deneyimler, arkadasliklar kazandirdi. Kisaca paylasmak istiyorum, amerika izlenimlerimi.

Oncelikle Musluman olmanin musluman dogup buyumenin kiymetini anliyor insan, burada soyle bir etrafiniza baktiginizda komsulariniza sokaginiza baktiginizda, kendinizden baska Allahin birligine inanan insan yok, o zaman iste insan kendine ne kadar kiymetli bir hazinenin verildigini anliyor. Turkiye'de denizdeki balik misali, insanlar musluman olmanin, hergun ezan duymanin kiymetini bilmiyorlar ne yazik ki.

Benim yasadigin yerde yani Utahta insanlar diger yerlere nazaran daha da dindarlar, o da dikkatimi cekmisti. Her pazar kiliselerin tiklim tiklim dolmasi, kar yagmur demeden sabahtan garaglarinin onunu kureyip, takim elbiseleriyle herkes kilise yoluna dusuyor, ve tam uc saat orada farkli asamalarda kendilerince ibadetle geciriyorlar. Kiliseleri de maddi destek sebebiyle cok zengin, cok bakimli ve neredeyse her sokagin basinda kiliseleri mevcut diyebilirim. Burada kiliseye yakin evler zaten daha cok talep aliyor.

Bir diger konu da buradaki insanlardaki tuketim cilginligi, gerci artik bize de bulasti diyebiliriz ama, her ay kutlanacak, alisveris icin bahane olacak bir kutlama, bir bayram mevcut, ocakta yilbasi ile basliyor, subatta sevgililer gunu ,heryer kirmizi pembe esyalarla doluyor, baharda easter dedikleri hz. isanin dirilisini kutluyorlar, her yer tospembe yesil, yumurta ve tavsan figurleriyle doluyor, sonra anneler gunu, sonra babalar gunu, sonra meshur cadilar bayrami, yani hallowen geliyor, heryer iskeletlerle korkunc figurlerle, turuncu siyah renklerle doluyor. Sonra thanksgiving geliyor, herkes hindi pesinde, ailecek toplanilip hindi yedikleri gun, birlikteliklerini kutladiklari gun. Sonra meshur christmas, hz. isanin dogumu. Herkes evini susluyor, cam agaclari heryerde, noel babalar, hediyelikler, magazalar doluyor tekrar. iste boylece bir yil tamamlaniyor.

Bir dikkatimi ceken konusa bizde eskine mevcut olan guzel huylarimizi almislar, bizde onlarin kotu ahlaklarini cok guzel almisiz. Sokakta yaninizdan gecen yabanci biri size selam vermeden gecmez, magazada alisveris yapip kasaya geldiginizde hicbir kasiyer size selam vermeden, hatrinizi sormadan baslamaz isine, yardimseverler, ve durustler, magazada restoranda icindekileri sorunca, adam size durustce soyler, musteri kaybedecegini dusunmez, herseyi fisi varsa kullanip memnun kalmadiysaniz aldiginiz magazaya geri verme paranizi geri alma hakkina sahpsiniz, sampuaninizi bile, bunu halk istismar etmez, magazalarin kasiyersiz esyalarini kendin gecirip, kartinla kendin odedigin kisimlari var. Cocuklar bisikletlerini, oyuncaklarini kapinin onunde birakirlar, evlerin pencereleri demir parmaklikli degil. tabii ki benim anlatiklarim heryer boyle anlamina gelmiyor ama genel durumdan bahsediyorum.

Insan hayati kadar hayvan hayatina da onem veriyorlar,insanlar balkonu bahcesine kus yemlikleri suluklari asiyorlar, kucuk serce gibi ama renkli kirmizi basli, mavi renkli cok tatli kus turleri var, kimse sapanla oldurmuyor. insanlar birbirini gozetiyor, yani otobanda nasilsa polis yoktur diye hiz yapamazsiniz, cunku baska bir sofor o anda polisi arayip sizi sikayet edebilir, ve ileride bir polis sizi durdurup, ceza yazabilir bu sebeple, bizdeki gibi bana dokunmayan yilan bin yil yasasin, yada amaan bana ne demezler.

Yasam standartlari da cok rahat, insan buradaki genis caddeleri, bahceli evleri, yemyesil parklari gorunce keske benim ulkemde boyle olsa, boyle rahat yasada diyor, ama bizim insanimiz ne yazik ki yapilsa bile kiymetini bilmez, gidip parkin oyuncaklarini soker, banklarina adini kazir, burda ise adam yerde cop gorunce kendi copu olmasa bile alip cope atar, iste boyle arkadaslar...

Son paylasmak istedigim de ne yaziki ki ulkemizde halki nasil kucuk oyunlarla aldattiklari, ocu bucu, su sunu dedi diye kafalari doldurup, asil meselelere yer birakmadiklar, bu sebeple de coook geri kaldigimiz... Burda en kucuk bir tarihi kalintiyi bile nasil koruyup reklamini yaptiklarini, nasil sahip cikip, anlattiklarini ve bu sebeplede nasil maddi kazanc sagladiklarini gorunce de cok sasirmistim. Bizim ulkemiz bu yonden amerikayla kiyas edilemeyecek zenginlikte, her koyu her sehri ayri kulturel tarihi guzelliklere lezzetlere sahip, sirf bu yonde bile gereken hizmet yapilsa ulkemize cok buyuk maddi kazanc getirebilir.

Aklimageldikce geliyor liste gittikce uzuyor ama simdilik burada bitireyim. Temennim guzel vatanimizin bu ulkelerden guzel yonlerini ornek alip, kendini gelistirmesi, diger gelismis ulkeler gibi, maddi yonden kuvvetli, dini yonden kuvvetli, guzel ahlakli bir topluma sahip, guvenilir bir ulke olmasi... Tipki eskiden oldugu gibi...

selam ve muhabbetle...

1 comment:

  1. Selam;blogunuzu beğendim,takipcinizim.Herşey için Allah yardımcınız olsun.Benim kızımda Amerikada 1 yıl kaldı.Herşey gönlünüzce olsun.Tarifleride sevdim.Sevgilerrrrr.

    ReplyDelete