Saturday, April 23, 2011

Bir film, bir kitap...

Dun gece izledigim The beautiful Truth filminden sonra uzun sure heralde beyaz unlu, beyaz sekerli bol kalorili bir tarif veremeyecgim, zaten bu konuda dikkatli olmaya clisan birisiyim. Ama gen de kendimi cok eksik goruyorum. Sizlere de bu filmi izlemenizi tavsiye ediyorum.


Amman'a ilk geldigimde okudugum Deccal Tabakta adli kitapta verilen bilgileri onaylayan, bana yaa demek bunlar gercekmis dedirten, yiyecekler, aspartam, monosodyum glutamat ve kanser tedavisi hakkinda bilgilendiren bir documentary film. Youtube'dan tamamini izleyebilirsiniz, ismini yazdigim GDO'lu urunleri anlatan kitabida tavsiye ederim.


Simdi dogal beslenme, saglikli yasam, 3 beyazdan kacis, market urunlerini, hazir gidalari kullanmama, bilincli beslenme ve katkisiz urunler secme uzerine odaklanmis durumdayim, insallah etkisi uzun surer.


Zaten gecen haftada su meshur fastfoodlarda tuketilen, marketlerde satilan ucuz et, sosis ve salamlar, ve her turlu ekonomik buldugumuz et iceren urunlerlerde kullanildigini dusundugum etlerin elde edilmesinde hayvanlara yapilan eziyetleri gosteren belgeseli izledim. Gozlerim yana yana, bakmak istemesemde baktim ki gercekleri gorup, isin ciddiyetini anlamak icin.


Bir yandan da o insanlara icimden saymadigim hakaret kalmadi tabii ki, nasil bu kadak gaddar, zalim ve vahsi olunabilir, aklim almiyor gercekten.


Marketten aldigimiz her renkli ambalajli, janjanli, rengarenk paketli urun, aslinda vucudumuzu eskitmekten, yormaktan, kanser hucrelerini artirmaktan baska bir ise yaramiyor. Aci ama gercek...


Artik yiyecek sektorununde, ve ozellikle ilac sektorununde amaci insanlari mutlu etmek, doyurmak, iylestirmek degil, daha cok para kazanmak... Belki bazilari nasil olsa vademiz gelince olucez, ne kadar dikkat etsekte vakti zamani gelince gidicez diyordur. Ama dinc, saglikli, akli basinda, her isini kendi yaparken, ali ayagi tutarken olmek var, birde kilolardan yuruyemez hale gelip, unutkanlik hastaligiyla evladini taniyamayan hale gelip, baskalarina muhtac, aci icinde olmek var.


Bir de isin diger yuzu, bu vucut da bize emanet ve emanete sahip cikip cikmadigimizin hesabi var... Bunun icin sizleri nefis terbiyesine ve bilincli beslenmeye davet ediyorum.


Ozellikle anneler, cocuklarinizi ve torunlarinizi koruyun bu amaclari farkli, yavrularimizi yavas yavas zehirleyen rengarenk market raflarindan! Size soyluyorum ama ben bile cogu zaman zorlaniyorum, yeni bir karar aldim artik, belki bende tam uygulayamayacagim, bazen kacamaklar olacak ama cocuklarimin beslenmesinde hazir gidalara buyuk bir sinirlama getirecegim, tamamen kisamam tabii ki, ama en aza indirgeme konusunda kararliyim, alternatifler icin dusunmeye basladim bile. Cunku bu gidalarin vucudu gelismekte olan cocuklara daha cok zarar verdigini ogrendim.


Baya uzun oldu ama benim icin onemli oldugu icin sizlerle paylasmak istedim. Hepinize saglikli, uzun, sevdiklerinizle mutlu bir omur diliyorum.


Resim Cok sevdigimiz Muhterem buygumuzden ogrenip, hatta kendisinin hazirladigi, baharat karisimi, corekotu, kavrulmus susam, zagter, kekik, kimyon, nane, pulbiber, karabiber gibi sevgidiniz tum baharatlari ekleyebilirsiniz. Kahvaltida kucuk bir tabak saf halis sizma zeytinyagi, baharak karisimiz ve taze tam bugday, yada tam tahilli ekmeginizle harika bir lezzet!

No comments:

Post a Comment