Saturday, July 16, 2011

PETRA

Petra dunyanin yeni yedi harikasindan biri secildiginden beri baya unlenmis, turistlerin ziyaretci akinina ugrayan, Nebatilerin, bir rivayete gore suayb as'in kavminin akrabalarinin devasav kayayi oyarak yaptiklari antik bir kent. Bazi kisimlarinin altinda gizli bolmelerde kral mezarlari bulunmus. Isterseniz bir kismini at uzerinde, bir kismini da at arabalariyla gidebilecegiz kisim, dev kanyonlarin arasindan geciyor.


Biz yurumeyi tercih edince iste ayaklarimiz bu hale geldi :)

Oglum tasa topraga bayildigi icin halinden pek memnundu, rahatsiz eden sadece sicak ve gunes oldu, kizimin kucak istiyorum, ata binelim, yoruldum nidalari arasinda 40dk. lik bir yuruyusten sonra petraya vardik.




Bu kanyonlar bana Utahta gezdigimiz kanyonlari hatirlatti, burada da benzer manzaralar vardi, bu kanyonlarin arasindaki daracik yoldan ilerleyip Petraya variyorsunuz.

Ve sonunda o manzara ile karsilastik, bu koca kayayi nasil bu kadar duzgun ve simetrik oyup bu hale getirmisler insan akli almiyor.


Petra macerasinin sonunda yavrularimin hali :) Sicak hava ve kanyondaki uzun yuruyus ve su stogumuzun bitmesi, bizimkilerin hararet yapmasina sebep oldu :)


Petranin ilerisinde de bu oyma devasav kral mezarlari devam ediyor.


Petradan bir manzara daha, ve bu manzara ile bu gezimizin sonuna geldik, biz buradan buranin cok unlu colu Vadirum'a gectik, oradaki maceralarimizda bir dahaki maile :) sevgiler.

No comments:

Post a Comment